Kime mühendis denir, kimler mühendis olabilir, mühendisliğin belirgin özellikleri nelerdir?
a-Bir mühendisi pratik olarak şöyle tarif edebiliriz. Mühendis içinde bulunduğu kuruma pozitif ivme kazandıran insandır. Örnek olarak, ayda 1000 soğutucu üreten bir kuruluş çatısı altına giren mühendis üretimi 1100 e 1200 e çıkartmayı hedef olarak benimseyip başarmalıdır. Ücretini de bu üretim artışından pay olarak almalıdır.
b-Mühendis kendine güveni tam, cesur insan demektir. Kararsız ve zayıf karakterli insanlar iyi bir mühendislik eğitimi alsa bile uygulamada asla başarılı olamazlar.
c- Mühendis demek, mühendisliğin sembolü olan cetvelden daha düzgün insan demektir. Asla yalan söyleyip demagoji yapmaz. Yalan söyleyip demagoji yapanlar asla ühendislik
yapamazlar.
d- Mühendisler sürekli olarak büyük yatırım projelerinde karar mercii olduklarından ulusal çıkarları daima her türlü çıkarın üstünde tutarlar. Sorumluluğu altındaki projelere ilgi duyan kurumların özel ilgi alakalarını şiddetle ret eder.
e- Mühendisler riski severler ve risk ile birlikte yaşamayı bir yaşam biçimi olarak kabul ederler. Cephedeki bir asker gibi kendini, ulusunun yapmış olduğu teknolojik bağımsızlık savaşının bir cephe komutanı olarak görür.
f-Mühendisler kendi mesleklerini daima politik ve siyasi tartışmalardan uzak tutar. Siyasi kamplaşmalardan uzak durup, bir geniş cephe içinde ulusunun teknolojik bağımsızlık savaşı içinde yerini alır. Uygulamalarında asla partizanca davranmaz ve partizanca yapılan baskılara da boyun eğmez.
g-Mühendisler yüksek ücret bile teklif edilse sabit bir ücrete bağlı kalıp çalışmaz. Ücretini çatısı altında çalıştığı kuruma sağladığı üretim artışından hakkı olarak, yani payını alır. Dolayısıyla asla bir mühendisin ücretine sınır konamaz. Üretimi artırdığı oranda yüksek payı hakkı olarak alır.
h- Mühendisler makinelerden ziyade insanların sevk idaresinden sorumlu oldukları için insanlar ile iyi iletişim içinde olup toplumcu ve ulusçu anlayışa sahip olmalıdırlar.
i-Mühendis ulusuna ve topluma daha faydalı olabilmek için mevcut kurumlarda iş bulamaz ise kendi işini kendi kurmalıdır. Bu konuda kimseye yük olmamalıdır. Hele devlete hiç yük olmamalıdır. En basitinden kerpiç kesip ulusal üretime katkıda bulunmalıdır.
Ama şunu unutmamalıki,asla işverene yalakalık etmek için çalıştığı iş arkadaşları yani emrinde çalışanları ezmemeli.Onların sayesinde belirli bir konuma geldiiğini unutmamalı onlarında emeğine saygı duyup,hakettiikleri ücreti onlara kazandırmalı. Asla işverenin dalkavuğu olmamalı
adres bildir
ustam sen görelede misin ben oraya her gün geliyorum mümkünse görüşelim